Evde ilaç yapma devri başladı!
Alternatif tıbbı duymayan yoktur. Peki, ev tıbbını? Bitkilerle tedavinin evde yapılabilen kısmına ev tıbbı deniyor. Ev tıbbı üzerine Türkiye'de bir tek Prof. Dr. Abdülkerim Alpınar, Zeytinburnu Belediyesi Merkez Efendi Botanik Bahçesi'nde eğitim veriyor.
Her pazar şifalı bitkilerin dünyasına gezintiye çıkan kursiyerlerin maksadı soğuk algınlığı, sindirim ve sinir sistemi rahatsızlıkları için bitki ile tedavi yöntemlerini öğrenmek. Çok ağır olmayan rahatsızlıklar için vücutlarını ilaç deposu haline getirmektense işin uzmanından evde uygulayabilecekleri teknikleri öğreniyorlar. Eczacılık fakültesi mezunu ve şifalı bitkiler üzerine uzman olan Alpınar da derslerinde herkesin kolayca ulaşabileceği bitkileri tanıtıyor ve bunların hangi hastalıklar için nasıl kullanılması gerektiğini anlatıyor. Bilimsel çalışmalar sonunda tedavi edici özellikleri kanıtlanmış bitkilerin nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgiler veriyor. Yani geleneksel ya da kulaktan dolma bilgiler değil hiçbiri. Uzun yıllar fitoterapi (bitkilerle tedavi bilimi) üzerine üniversitede eğitimler veren, Türkiye'deki şifalı bitkiler üzerine araştırmalar yapan Alpınar, bilgilerini halkla da paylaşmak istediği için bu semineri verdiğini söylüyor. Tıbbî bitkiler ve Türkiye'nin bitki örtüsü üzerine de uzmanlığı bulunan Alpınar'ın ilk dersine biz de katıldık. Doğru bildiğimiz birçok yanlışı öğrendik. Bunları sizinle paylaşıyoruz. Şimdilik sadece İstanbulluların katılabileceği dersler için Zeytinburnu Merkez Efendi Botanik Bahçesi'nden (0212 664 41 55 ve 0533 206 23 38) bilgi alabilirsiniz.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Abdülkerim Alpınar, sindirim sistemi rahatsızlıkları için anason ve rezene öneriyor. Eğer rahatsızlık sebebi sinirsel ise papatya ve melisa gibi teskin edici bitkiler tercih edilmeli. Peki, bu bitkiler nasıl tüketilecek? Mesela papatya ve ıhlamur gibi bitkilerin sadece çiçeği kullanılmalı. 3 gram kurutulmuş taze papatya çiçeğinin üzerine bir bardak dolusu kaynamış su konulup biraz demlendikten sonra sıcak sıcak süzülmesi gerekiyor. Süzüldükten sonra balla tatlandırılabilir. Bu şekilde günde üç kez papatya çayı içilebilir.
Ihlamur, çiçeği ve yaprağıyla birlikte satılır, bir güzel kaynatılır ve içilir. Fakat Alpınar'a göre ıhlamur çiçeğinin faydalı etkisini yaprağı ve sapı engelliyor. Üstelik bütün çiçekler gibi ıhlamurun da kesinlikle kaynatılmaması gerekiyor. Papatya tarifinde olduğu gibi sıcak suda demlendirilmeli.
Dikkat edilmesi gereken diğer husus ise bitki çaylarının o senenin mahsulü olması.
Soğuk algınlığı için ıhlamur gibi ekinezya ve kuşburnu çayı tüketilebilir.
Gaz problemi için rezene çok iyi. Tohumu sıcak suda demlendirilip süzüldükten sonra içiliyor.
Demli çay ishale iyi gelir. Hatta fazlası kabızlığa bile sebep olur.
Son zamanlarda reklamlarını sıkça gördüğümüz anne çayı, kadın çayı, bebe çayı, zayıflama çayı, gündüz çayı diye piyasaya bir sürü bitki çayı çıktı. Peki, birçok bitkinin karışımından oluşan bu çaylar söylendiği gibi etkili mi? Alpınar, bunların işe yarayacağını düşünmüyor: "Bir bitkinin içinde yüzlerce madde var. Piyasadaki bu çaylarda ise 5-6 bitki karışım halinde. Her bitkide 100 madde olsa, 500-600 madde eder. Acaba bu maddelerin birbiriyle etkileşimi araştırıldı mı? İkinci olarak bitkiler o bitkiler miydi? Bunlar toz edildiği zaman bozulabilen maddeler de olabilir. Raf ömürleri çok kısadır. Bütün bunlar düşünülerek mi hazırlanıyor? Bir de temizler mi? Buradan şu sonuca varabiliriz, markalı çayları tercih etmeli. 5-10 bitkinin karışımı olduğu çaylardan kaçınılmalı. En fazla 2-3 çeşit olmalı. Güvendiğiniz bir aktardan taze taze almalı ya da kendiniz doğadan toplamalısınız."
Zayıflatan mucizevi karışımlar, kısa sürede zayıflatan beyaz lahana hapı gibi birçok bitkisel zayıflama yöntemlerinden bahsediliyor. Bu bitkilere umut bağlayanlara üzücü bir haberimiz var. Alpınar'a göre bitkiler sadece vücuttaki ödem üzerinde etkili. Tek başlarına yağları eritmiyorlar. Mesela maydanoz ve mısır püskülü böbrekleri uyararak ekstra oluşan suyu boşaltıyor. Bu da ancak 2-3 litre. Daha fazla kilo kaybına sebep olmuyor.
Her pazar şifalı bitkilerin dünyasına gezintiye çıkan kursiyerlerin maksadı soğuk algınlığı, sindirim ve sinir sistemi rahatsızlıkları için bitki ile tedavi yöntemlerini öğrenmek. Çok ağır olmayan rahatsızlıklar için vücutlarını ilaç deposu haline getirmektense işin uzmanından evde uygulayabilecekleri teknikleri öğreniyorlar. Eczacılık fakültesi mezunu ve şifalı bitkiler üzerine uzman olan Alpınar da derslerinde herkesin kolayca ulaşabileceği bitkileri tanıtıyor ve bunların hangi hastalıklar için nasıl kullanılması gerektiğini anlatıyor. Bilimsel çalışmalar sonunda tedavi edici özellikleri kanıtlanmış bitkilerin nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgiler veriyor. Yani geleneksel ya da kulaktan dolma bilgiler değil hiçbiri. Uzun yıllar fitoterapi (bitkilerle tedavi bilimi) üzerine üniversitede eğitimler veren, Türkiye'deki şifalı bitkiler üzerine araştırmalar yapan Alpınar, bilgilerini halkla da paylaşmak istediği için bu semineri verdiğini söylüyor. Tıbbî bitkiler ve Türkiye'nin bitki örtüsü üzerine de uzmanlığı bulunan Alpınar'ın ilk dersine biz de katıldık. Doğru bildiğimiz birçok yanlışı öğrendik. Bunları sizinle paylaşıyoruz. Şimdilik sadece İstanbulluların katılabileceği dersler için Zeytinburnu Merkez Efendi Botanik Bahçesi'nden (0212 664 41 55 ve 0533 206 23 38) bilgi alabilirsiniz.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Abdülkerim Alpınar, sindirim sistemi rahatsızlıkları için anason ve rezene öneriyor. Eğer rahatsızlık sebebi sinirsel ise papatya ve melisa gibi teskin edici bitkiler tercih edilmeli. Peki, bu bitkiler nasıl tüketilecek? Mesela papatya ve ıhlamur gibi bitkilerin sadece çiçeği kullanılmalı. 3 gram kurutulmuş taze papatya çiçeğinin üzerine bir bardak dolusu kaynamış su konulup biraz demlendikten sonra sıcak sıcak süzülmesi gerekiyor. Süzüldükten sonra balla tatlandırılabilir. Bu şekilde günde üç kez papatya çayı içilebilir.
Ihlamur, çiçeği ve yaprağıyla birlikte satılır, bir güzel kaynatılır ve içilir. Fakat Alpınar'a göre ıhlamur çiçeğinin faydalı etkisini yaprağı ve sapı engelliyor. Üstelik bütün çiçekler gibi ıhlamurun da kesinlikle kaynatılmaması gerekiyor. Papatya tarifinde olduğu gibi sıcak suda demlendirilmeli.
Dikkat edilmesi gereken diğer husus ise bitki çaylarının o senenin mahsulü olması.
Soğuk algınlığı için ıhlamur gibi ekinezya ve kuşburnu çayı tüketilebilir.
Gaz problemi için rezene çok iyi. Tohumu sıcak suda demlendirilip süzüldükten sonra içiliyor.
Demli çay ishale iyi gelir. Hatta fazlası kabızlığa bile sebep olur.
Son zamanlarda reklamlarını sıkça gördüğümüz anne çayı, kadın çayı, bebe çayı, zayıflama çayı, gündüz çayı diye piyasaya bir sürü bitki çayı çıktı. Peki, birçok bitkinin karışımından oluşan bu çaylar söylendiği gibi etkili mi? Alpınar, bunların işe yarayacağını düşünmüyor: "Bir bitkinin içinde yüzlerce madde var. Piyasadaki bu çaylarda ise 5-6 bitki karışım halinde. Her bitkide 100 madde olsa, 500-600 madde eder. Acaba bu maddelerin birbiriyle etkileşimi araştırıldı mı? İkinci olarak bitkiler o bitkiler miydi? Bunlar toz edildiği zaman bozulabilen maddeler de olabilir. Raf ömürleri çok kısadır. Bütün bunlar düşünülerek mi hazırlanıyor? Bir de temizler mi? Buradan şu sonuca varabiliriz, markalı çayları tercih etmeli. 5-10 bitkinin karışımı olduğu çaylardan kaçınılmalı. En fazla 2-3 çeşit olmalı. Güvendiğiniz bir aktardan taze taze almalı ya da kendiniz doğadan toplamalısınız."
Zayıflatan mucizevi karışımlar, kısa sürede zayıflatan beyaz lahana hapı gibi birçok bitkisel zayıflama yöntemlerinden bahsediliyor. Bu bitkilere umut bağlayanlara üzücü bir haberimiz var. Alpınar'a göre bitkiler sadece vücuttaki ödem üzerinde etkili. Tek başlarına yağları eritmiyorlar. Mesela maydanoz ve mısır püskülü böbrekleri uyararak ekstra oluşan suyu boşaltıyor. Bu da ancak 2-3 litre. Daha fazla kilo kaybına sebep olmuyor.
Konular
- 30 ecza deposu battı bir ay sonra ilaç yok
- Kare Kod'a girmeyen eczacı Kara Kod'a girecek
- Erciş'te gribal salgın başladı
- Papatya sizi hasta edebilir
- 'İksir Operasyonu' büyüyor 100 eczaneye baskın yapıldı
- Küçük ilaç depoları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
- Evde ilaç yapma devri başladı!
- Karekodlu ilaç takip sistemi dünyaya örnek oldu
- 'Kare kod'suz ilaç satan eczacı parasını alamayacak
- Doğru alınmayan ilaç zehir yerine geçiyor
- SGK, 'karekod'suz ilaç satan eczanelere ödeme yapmayacak
- Tavuğun tüyünden yem üretmek
- Bozuk ilaç satan 38 eczacı gözaltına alındı
- Danıştay'ın kararı eczacıları sevindirdi
- İlaçta ''karekod'' uygulamasına geçilecek
- Karekod Uygulaması
- Yatan hastaların ilaçlarının karşılanmasında çözüme doğru
- Evlerimizi ilâç deposuna çevirmeyelim
- Hırsızlar hastaneden 520 milyarlık kanser ilacı çaldı
- Kağıt reçete devri sona eriyor
- E-Reçete
- Bayat ilaca yeni kutu
- İstanbul´da sahte ilaç operasyonu
- İlaçta indirime rağmen rekortmenler var
- Akdağ: Eczacı sadece ilaç satan kişi değil
- İlaç fiyatları nasıl kontrol altına alınabilir?
- SGK Başkanından 'sahte ilaç' yorumu
- 4A/4B/4C İlaç Kullanım Süresi Sorgulama
- Eşdeğer İlaç Uygulaması
- SSK İlaç Rapor Sorgulama